Ne Zaman Gittik? Kasım 2011
Neler Okuduk? Seattle şehrinin tarihine de tanıklık ettiği için “Seattle’ın ruhu” olarak da adlandırılan Pike Place pazarının başlangıcı da ilginç. 1906-1907 yılları arasında artan soğan fiyatlarına ve çiftçi ile halk arasına girerek bu durumdan haksız kar elde eden tüccarlar yüzünden mağdur olan halkın imdadına, şehir konsey üyesi Thomas Revelle yetişmiş. Revelle, deniz kıyısında bir halk pazarı kurulmasını ve çiftçilerin direk halka satış yapabilmesini sağlamış. Kurulduğu gün olan 17 Ağustos 1907’de 8 tezgahla başlayan pazar on bin müşteriye satış yapmış. Üreticinin ara adamlar olmadan doğrudan müşterilerine satış yapabilme prensibi bugüne kadar korunmuş ve pazarın tezgahlarında üreticiden başkalarına yer verilmemiş. Yüzyıl sonra bugün, pazar Amerikanın özgün pazarlarından birisi olarak ün yapmış ve her yıl 190 zanaatkar, 100’ü aşkın çiftçi ve 240 sokak müzisyenine ev sahipliği yapan pazar, dünyaca ünlü Starbucks kahve dükkanı zincirinin tarihteki ilk dükkanını barındırması ile de ünlü.
Neler Gördük? Seattle şehir merkezindeki modern alışveriş merkezleri ve sayısız kahve dükkanlarını geride bırakıp Pike ya da Pine Street’den yürüyerek denize yaklaşmaya başladığınızda, sokak müzisyenlerinden gelen ezgiler ve pazardan gelen satıcı bağırışları Pike Place’e varır varmaz gözlerinizi kamaştıran tezgahlar ve balıkçı, çiçekçi ve baharatçılardan gelen kokulara karışıyor. Sokak seviyesinde Pike Place boyunca uzanan kapalı pazarın en popüler tezgahlarından biri olan balıkçı tezgahlarında balıkçıların balıkları oradan oraya atışını izledik. Bütün tezgahları gezdikten sonra birden karşımıza çıkan merdivenlerden aşağıya indiğimizde İstanbul’daki Atlas pasajını andıran hediyelik eşya ve tekstil mağazalarından ve ucu bucağı görünmeyen dehlizlerden oluşmuş büyük bir yer altı çarşısının daha olduğunu anladık. Sokağa tekrar çıktığımızda bizi Starbucks’un dünyadaki ilk dükkanı karşıladı. Önünde kuyruklar oluşmuş bu dükkanın içinde hala birçok orjinal unsurun korunduğunu gördük. Sokak müzisyenleri eşliğinde aynı sırada bulunan peynirci, şarapçı ve daha bir çok küçük üreticinin dükkanına daldık.
Neler Yedik? Pike Place Market’de biz oturup yemek yemedik, ama eğer isterseniz, sokak seviyesinin bir alt katındaki büfeler oldukça kalabalık görünüyordu. Pazarda gezerken Chukar Cherries tezgahını önünde en uzun vakit geçirdiğimiz yeri oldu. Burada Seattle’a özgü çikolata kaplı kuru kiraz şekerlemelerinin herbirinin tadına bakabilirsiniz. Sade ya da sütlü çikolatalı ya da bademli olanları favorilerimizdi. Hemen Pike Place üzerinde pazarın tam karşısında yer alan ve dünyadaki ilk Starbucks dükkanı olan kahve dükkanında uzun ama çok talebe alışkın dükkan çalışanları sayesinde çabuk ilerleyen bir kuyruktan sonra birer kahve içtik. Hemen söyleyelim, kahvenin tadı Starbucks’un diğer herhangi bir dükkanından daha farklı değildi. :)
Gideceklere Öneriler: Seattle’da her an yağmur beklendiğini unutmayın ve hazırlıklı olun. Çantanıza atacağınız bir yağmurluk ya da şemsiye sizi Pike Place sokağındaki dükkanlar arasında ya da pazarın açıklık olan yerlerinde yağmurdan koruyacaktır. Balıkçılar önünde biraz oyalanın, eğer görmeye değer balık atıp tutma gösterilerini yakalayamazsanız dönün dolaşın ve tekrar gelin. Chukar Cherries tezgahındaki değişik çeşit çikolatalardan deneyin. Ve olmazsa olmaz, mutlaka pazarın karşısındaki Starbucks’a uğrayın.
Neler Okuduk? Seattle şehrinin tarihine de tanıklık ettiği için “Seattle’ın ruhu” olarak da adlandırılan Pike Place pazarının başlangıcı da ilginç. 1906-1907 yılları arasında artan soğan fiyatlarına ve çiftçi ile halk arasına girerek bu durumdan haksız kar elde eden tüccarlar yüzünden mağdur olan halkın imdadına, şehir konsey üyesi Thomas Revelle yetişmiş. Revelle, deniz kıyısında bir halk pazarı kurulmasını ve çiftçilerin direk halka satış yapabilmesini sağlamış. Kurulduğu gün olan 17 Ağustos 1907’de 8 tezgahla başlayan pazar on bin müşteriye satış yapmış. Üreticinin ara adamlar olmadan doğrudan müşterilerine satış yapabilme prensibi bugüne kadar korunmuş ve pazarın tezgahlarında üreticiden başkalarına yer verilmemiş. Yüzyıl sonra bugün, pazar Amerikanın özgün pazarlarından birisi olarak ün yapmış ve her yıl 190 zanaatkar, 100’ü aşkın çiftçi ve 240 sokak müzisyenine ev sahipliği yapan pazar, dünyaca ünlü Starbucks kahve dükkanı zincirinin tarihteki ilk dükkanını barındırması ile de ünlü.
Neler Gördük? Seattle şehir merkezindeki modern alışveriş merkezleri ve sayısız kahve dükkanlarını geride bırakıp Pike ya da Pine Street’den yürüyerek denize yaklaşmaya başladığınızda, sokak müzisyenlerinden gelen ezgiler ve pazardan gelen satıcı bağırışları Pike Place’e varır varmaz gözlerinizi kamaştıran tezgahlar ve balıkçı, çiçekçi ve baharatçılardan gelen kokulara karışıyor. Sokak seviyesinde Pike Place boyunca uzanan kapalı pazarın en popüler tezgahlarından biri olan balıkçı tezgahlarında balıkçıların balıkları oradan oraya atışını izledik. Bütün tezgahları gezdikten sonra birden karşımıza çıkan merdivenlerden aşağıya indiğimizde İstanbul’daki Atlas pasajını andıran hediyelik eşya ve tekstil mağazalarından ve ucu bucağı görünmeyen dehlizlerden oluşmuş büyük bir yer altı çarşısının daha olduğunu anladık. Sokağa tekrar çıktığımızda bizi Starbucks’un dünyadaki ilk dükkanı karşıladı. Önünde kuyruklar oluşmuş bu dükkanın içinde hala birçok orjinal unsurun korunduğunu gördük. Sokak müzisyenleri eşliğinde aynı sırada bulunan peynirci, şarapçı ve daha bir çok küçük üreticinin dükkanına daldık.
Neler Yedik? Pike Place Market’de biz oturup yemek yemedik, ama eğer isterseniz, sokak seviyesinin bir alt katındaki büfeler oldukça kalabalık görünüyordu. Pazarda gezerken Chukar Cherries tezgahını önünde en uzun vakit geçirdiğimiz yeri oldu. Burada Seattle’a özgü çikolata kaplı kuru kiraz şekerlemelerinin herbirinin tadına bakabilirsiniz. Sade ya da sütlü çikolatalı ya da bademli olanları favorilerimizdi. Hemen Pike Place üzerinde pazarın tam karşısında yer alan ve dünyadaki ilk Starbucks dükkanı olan kahve dükkanında uzun ama çok talebe alışkın dükkan çalışanları sayesinde çabuk ilerleyen bir kuyruktan sonra birer kahve içtik. Hemen söyleyelim, kahvenin tadı Starbucks’un diğer herhangi bir dükkanından daha farklı değildi. :)
Gideceklere Öneriler: Seattle’da her an yağmur beklendiğini unutmayın ve hazırlıklı olun. Çantanıza atacağınız bir yağmurluk ya da şemsiye sizi Pike Place sokağındaki dükkanlar arasında ya da pazarın açıklık olan yerlerinde yağmurdan koruyacaktır. Balıkçılar önünde biraz oyalanın, eğer görmeye değer balık atıp tutma gösterilerini yakalayamazsanız dönün dolaşın ve tekrar gelin. Chukar Cherries tezgahındaki değişik çeşit çikolatalardan deneyin. Ve olmazsa olmaz, mutlaka pazarın karşısındaki Starbucks’a uğrayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder