Sayfalar

18 Mart 2008 Salı

Coit Tower/Telegraph Hill, San Fransisko


Ne Zaman Gittik? Mart 2008

Neler Okuduk? 1853 yılında batıdaki ilk telgraf istasyonun kurulduğu tepe Mark Twain dahil birçok ünlü artist ve yazara ev sahipliği yapmış. Lillie Hitchcock Coit San Fransisko yangınlarında birçok tanıdığını kaybetmiş ve kendisini itfaiye işlerine adamış bir bayan ve ölümünden sonra çok sevdiği şehre kendisini hatırlatacak bir anı bırakmak istemiş. İtfaiye hortumunu andıran kule, şehri 360 derece kuşbakışı görmenizi sağlamakta ve giriş katındaki resimlerde 1930ların Kaliforniya'sı sergilenmekte.

Neler Gördük? Lombard'ın kıvrımlarından kendinizi aşağı bırakıp Coit Kule'ye tırmanmak, San Fransisko'nun tepelerini yaşamaya birebir. Dönerek çıktığımız açık alanda ücretsiz park yeri bulunmakta. Giriş katındaki resimler kulenin duvarları ve pencereleriyle bütünleşmiş. Asansörle çıkılan kuleden güzel fotoğraflar çekmenin yanı sıra şehrin genel yerleşimi, sokakları ve tepeleri harika görünmekte.

Gideceklere Öneriler: Giriş ücretinin 5$ civarında olduğu kule, olmazsa olmazlardan bir yer; fakat kulede camların ardından fotoğraf çekmek zorundasınız. Amerika'nın her yerinde olduğu gibi asansörü çalıştıran bayan bahşiş beklemekte. Kule akşam 5'te kapanıyor, fakat üzerinize ceketinizi, elinize kahvenizi alıp gece de tepeye tırmanıp şehrin ışıklarını izlemeniz önerilir.

7 Mart 2008 Cuma

Alcatraz, Kaliforniya


Ne Zaman Gittik? Mart 2008

Neler Okuduk? 1775 yılında İspanyol denizcilerin keşfinden sonra pelikanların adası olarak anılan karada, 1853'te ABD askeri güçleri tarafından istihkam kurulmuş. Sivil savaş esnasında adanın doğal özelliği gözönüne alınarak (dondurucu denizi ve dev akıntıları) mahkumların burada tutulması için kullanılmış. 1934'te işletme maliyetlerinin yüksek olması bakımından kapatılması gündeme gelmişken, Amerika'da başgösteren organize suç şebekelerinin artmasıyla, suçluların adaya gönderilmesine karar verilmiş. Tek kişilik hücrelerinde ağır şartlarda geçen 29 yılın ardından ekonomik sebeplerden dolayı hapishane kapatılmış. Birkaç sene adaya ne yapılacağına karar verilemediğinde San Fransisko çiçek çocuklar dönemi yaşamaktaydı. 1969'da bir grup Kızılderili adaya çıkarak bu mülkün kendilerinin olduğunu, okyanustan gelen her geminin öncelikle Kızılderililerin Ulusal Adası'nı göreceklerini öne sürdüler. Birkaç ay elektrik, su gibi önemli ihtiyaçlar olmadan yaşayan bu grup, askerlerin devreye girmesiyle adadan uzaklaştırıldı. Şimdilerde ise turistlerin akın akın koştuğu doğal koruma alanlarından biri.

Neler Gördük? Alcatraz'dan Kaçış adlı filmin gerçekten orada çekildiğini, yatağa konulan kuklanın hala yatakta yattığını, Alcatraz'dan kaçmanın mümkün olmayacağını, en iyi ve sınırsız hapishane yemeklerinin burada verildiğini, binlerce martıya ev sahipliği yaptığını, mahkumları en çok üzen şeyin rüzgarla San Fransisko'dan gelen kahkaha ve müzik sesleri olduğunu, gardiyanların aileleriyle birlikte adada yaşadığını ve çocuklarının her sabah tekneyle şehirdeki okullara gittiğini, adadaki güzel evlerin yangınlarla yok olduğunu, en güzel şehir ve Golden Gate Köprüsü resimlerinin bu adadan çekildiğini, garip bir ürperti ve acımayla birlikte cennettin ortasındaki cehennemi gördük.


Gideceklere Öneriler: Sadece "Blue & White" teknelerinin yaklaşık 30 dakikada bir seferleri var. Biletleri birkaç gün öncesinden almanız öneriliyor. Sabah, oğleden sonra ve gece turları var. Hava yazın dahi rüzgarlı olduğundan kat kat giyinmekte fayda var. Mutlaka audio sistemi alıp dinleyerek gezin. Adada yemek içmek kısıtlı olduğundan tok gelmenizde fayda var. Sigara içmek ada üzerinde kesinlikle yasak. En az yarım gün ayırabileceğiniz bu geziyi Pier 39'u gezerek tamamlamanızda fayda var kendinize gelmeniz açısından...


2 Mart 2008 Pazar

Golden Gate Köprüsü, San Fransisko



Ne zaman gittik?
Mart 2008

Neler Okuduk? Kuzey Kaliforniya'nın 600 millik doğu duvarında bir açıklık olan bu boğazın, bir köprü yapımına elverişli olmadığı düşünülürmüş. 1930'lu yıllarda halen boğazın iki yakasındaki taşıt trafiğini yüklenmeye çalışan feribotlar yetmemeye başlayınca Chicago'lu Joseph Strauss ve San Fransisko'lu asistanı Irving Morrow yeni bir köprü için kollarını sıvamış. Köprünün yapımı 1933'den 1937'ye kadar 52 ay sürmüş. 1280 metrelik uzunluğuyla bir zamaların en uzun asma köprüsü olan Golden Gate köprüsü, bugün bu sıralamada 9. sırada. Köprünün güney kulesi, güney sahillerinin dokusunun korunması uğruna boğazın derinliğinin en yüksek olduğu noktasına inşa edilmiş. Köprü saatte 150 kilometre hızındaki rüzgarlara dayanıklı olacak bir şekilde tasarlanmış ve taşıyıcı arkında 10 metreye varan genliklerde salınım yapabiliyor.

Neler Gördük? San Fransisko'nun neresinde olursanız olun, yönünüzü bir tepeye çevirdiğiniz zaman bu köprünün kulelerini görebilirsiniz. Turuncu rengi onu diğer köprülerden ayıran belli başlı özelliklerinden birisi. Bunun yanısıra, bu köprü Pasifik Okyanusu'nun arka fonu oluşturduğu muhteşem bir tablonun da ana nesnesi. Köprünün batı tarafı tamamen bisiklet kullanımına kapatılmış. Doğu kanadında ise yürüş yapmak ve Körfez'in bu en can alıcı noktasından San Fransisko'yu ve adaları seyretmek mümkün.

Gideceklere Öneriler: Köprü'nün tadını en çok yaya ya da bisiklet üstünde çıkarabilirsiniz. Bu şekilde köprüye giriş tamamen serbest ve ücretsiz. Bisikletle gezmek isterseniz, çok yakındaki Fishermen's Wharf'ta hizmet veren sayısız bisiklet turizmi firmalarından kiralayabilirsiniz. Bu şekilde köprüye ve şirin kuzey sahili kasabalarını içine alan bir gezi yapabilirsiniz. Gezi sonunda feribotla tekrar Fishermen's Wharf'a dönmek mümkün. Köprü'ye elbette taşıtla da ulaşabilirsiniz. Köprüye girmeden hemen önce ve, köprüyü geçtikten hemen sonra yerleştirilmiş seyir noktalarından şehri ve köprüyü izleyebilirsiniz. Ancak dönüşte kuzeyden güneye geçişteki 5 Dolar'lık geçiş ücretini de hesaba katmayı unutmayın :).

Harita